YOLCULUKLARIM ARASI YOLCULUĞUM

Vurulmuş sözler morgunda

kayıplarımın cesetleriyle yüzleştim

Cahil sözlerim vurulmuş en çok

Kurşuna dizilmiş söyleyemediklerim.

Çıktısında hayatın bahaneler suçlu bulunmuş

kaçışlarım iyi halden sorguda yırtmış

cesaret(sizliğim) ise açıkta

Hangi tarihte yakalanmış geçmişim

Kurşuna dizilesi sözlerim şimdi neyin ifadesi

İfade mi?

Nereden bilebilirsin ki bu kelimeyi

Kime ifade edebildin kendini?

Sen hiç ölen ölü gördün mü?
Peki ya ölmeyen ölü?
Bir de Filler var.
Hani ölenin ardından en çok ağıt yakan.
Ya akbabalar?
Hayat bir garip değil mi?
　
Yıldız güneşe hasret
Güneş ay'a
Döngüsüzlükte bir yasa kendi içinde
Dışını sorarsan bilmem
Pek girmem böyle konulara
Beni en çok güneşin tutulması ilgilendirir.
Bir de ay var tabi.
Tutulurlar.
Ama tutkun değillerdir.
Olmamalıdırlarda.
　
Bir bakış mesafesinde bavulum

Yolculuk vaktini hatırlatıyor yine.
Yine diyorum.
Ama bu kez yine'nin vurgusuna özen gösteriyorum.
Üzerine bıkmışlık,yılmışlık anlamlarını yüklüyorum.
　
Ya hayvanlar?
Onlar neleri götürüyordur acaba yanlarında?
Anılar?Hatıralar?Aşklar?Dostluklar?

Bu kez Yolculuğum,

yolculuklarım arası olacak
Bir bulutun üstünden bakacağım kendime
Otuzuma günler kala
isim,hayvan,şehir oynayacağım
Hatırlayamadığım tüm kelimeler için
Bir mum dikeceğim yatırlarının başında
Ölümsüzleştirmek değil amaç
E ile başlayıp K ya kadar gitmek
Ve oyunun sonunda çift (Ş)li EŞŞEK olmak istiyorum.
　
Kelimelerim hangi tarihte vurulmuştu
Gören,bilen var mı?

İDEA,,,,,

(19 Gün sonra görüşmek dileğiyle)