12 Haziran 2011 Pazar

Ben sevgiden kaçak ben acıya vurgun,özleme bağımlı kişilik. Kendime saydırasım var uzun zamandır. Daralıyor dünya daralıyor üstüme geliyor herşey ama herşey. Sen yalancının tekisin diyor sol yanımdaki ses. Dönüp bakıyorum gözlerinin içine. Bakma hiç öyle bana. Yalancısın işte. Neyim yalan ki benim diyorum,neyim yalan? Ekliyor;''neyin doğru senin?'' Düşünüyorum. Tek doğrum giderek kendimden uzaklaşıyor olmam..... Daralıyor dünya üstüme üstüme geliyor.

Gidesim var bilinmezlere. Ama cesaretim yok. Oysa ki özgürlük diyor,insanın kendi seçimi. Doğmayı seçmemiştik ya. Cinsiyetimizi,ismimizi.... Özgürlük diyor özgürlük. Ve ekliyor son olarak;
''soğuk ve yalnızdır''

30 Mayıs 2011 Pazartesi

kana kana susuyorum


Kulaklarımı tıkıyorum gözlerimin duyduğu anda

Kırılası canlar topluyorum avuçlarıma

Turnalar uçuyor yüreğimden semaya

Yangınlar kopan alev topları büyüyor dilimde

Ten soğumasına tutuluyor vücudum

Kuytusuna sinmiş gecelere soyunuyor

Ar-ı mahremlerde sıkıştığım düşlerim Susuyor

bir de ben susuyorum

Kana kana susuyorum.

d£r-!n,,,,,

14 Mayıs 2011 Cumartesi

''ÇOK OLUYORUM''


''Çok oluyorum'' öylesine çoğalıyorum ki kendimi bulamamaktan korkuyorum. Nedensiz sözler büstüne dönen yüreğime azalan güvenimle yürüdüğüm,yürümeye çalıştığım yollar git gide daralıyor. Darları sevmediğim gibi genişliklere de gelememenin verdiği tutarsızlıklarla dolu yaşam izlerim gölge misali peşime düşmüşken,durup durup sana uyanmalarım neden?

Neden? çünkü ''çok oluyorum''. Bu çokluğun altında ezilen benliğimi kurtarmak için verdiğin çabanın gözle görünen yanını tutuyor kendimi güvenle örülmüş bir ormanın gölgesizliğinde ağlarken buluyorum.

Bulmak istemediğim kadar kaçarken kendimden dönüp dönüp kendime çıkmalarımın anlamsızlığını artık sorgulamıyorum.

!d£a,,,,,

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Sükut


Bin bir kalabalığın içinden seçtim sükutumu.
''Sen geç hele şöyle köşeye de soluklan''
dedim.
Ama o bende kalmayı seçti.
Ya ben?

!d£a,,,,,

18 Şubat 2011 Cuma

,

Kocaman bir kaldıraç verin bana. Yüreğimi yerinden söküp atmak ve bu ağırlıktan sonsuza kadar kurtulmak istiyorum.

10 Şubat 2011 Perşembe

KELİMELER,,,,, BOŞLUKLAR ve HAYAT.


Kendi kelimeleriyle çıkmaya çalıştığı ağaçtan bir elma koparmak istedi. Ama kelimeleri ona oyun oynayıp bir basamağını boş bırakmıştı. Adımını boşluğa attığı an anladı, kelimelerin de en az hayat kadar tehlikeli olabileceğini.


İDEA,,,,,

3 Şubat 2011 Perşembe

ZAMANIN HAKKINI YEDİM. HAZIMSIZLIK YAPMADI.

Zamanın kurnazlığından çaldığım bir kaç gündü. Görünen yüzü böyle. Ama görünmeyeni görünür kılmak ne zor. Belkide zor olan görünenin ardında saklı kalmaktır. ''Saklı kalmak'', kelime anlamları yüklenesi bir bütün gibi karşımda duruyor olsa da ben *bütün* olamamanın sancılarını yollara bıraktığım ayak izlerime gizledim.

Bak gördün mü? Yine kopukluk yine manasızlık. Aslında ''ANLAŞILMAK'' istemeyişimin kılıflarını kendi ellerimle dikiyor oluşumdan olsa gerek parmaklarım delik deşik. Yo yo kanamadı. Sadece derin izler bıraktı. Denizin dibini boylayası fikirlerimle birlikte parmak uçlarımı da bırakırsam,geçip gider. Sonralar bırakır yağmurla avucuma. Yabancılaştığım aksimle yüzleşip yüzsüzlüğümü alıp hayata devam ederim.
İDEA,,,,,

17 Ocak 2011 Pazartesi

DÖNMELİ Mİ-DÖNMEMELİ Mİ? DİLİME MUM DİKİN.

Her günün ardına sakladıklarımla yeniden karşılaşmak. Öz demiştim ya hani bu sayfaya ilk sözümü değdirdiğim an. Öz mü? Kaldımı ki?

'' Sen aşk tadını kaybetmişsin'' dedi bugün bana. '' Baksana şöyle bir,yazamıyorsun bile eskisi gibi''
Gerçekten de tadım mı yok,yoksa özümden uzaklaştığım için mi bu gel-gitlerim.
Evet tadım kaçmış benim doğru. Aşkı ağzıma alıp evirip-çeviriyorum. Ya acı geliyor ya da ekşi. Tükürüyorum. Ağzımın içinde bıraktığı kokudan ve o geçmek bilmeyen taddan hoşlanmıyorum.

Kelimelerim bile küsmüş bana,farkında değilim.

İDEA,,,,,

13 Ocak 2011 Perşembe

PARÇA \ BÜTÜN

Şimdi geçmişe dönüp yüzümü,kırıntılarımı toplayacağım tek tek elime. Belki parçalarımdan yeniden doğarım.

İDEA,,,,,