21 Eylül 2010 Salı

İDEA,,,,, (Görünenin ardındaki CANAVAR)

Neyin doğru,neyin yanlış olduğunu bilemediğimiz dar zamanlar çıkmazında elimde bir çiçekle uyandırıldım kaos gibi üzerime çöken bu sinsi öfkeden. Oysa yıllar öncesinde tanımazdık birbirimizi. Yüreğime yaklaşmayı bırak sokağımdan geçemezdi. Şimdi ne oldu? Ne değiştide böylesi öfkeler insanı oldum ben. ''Bu Dünyaya dayanamamazlığımın öfkesini sevdiklerimden mi çıkarıyorum acaba'' ların içinde boğulurken buluyorum kendimi çoğu zaman. ''İnsan kendini nasıl böylesi bir canavara çevirebilir'' diye gezinen düşüncemdeki kurtçuklar da olmasa iyice koparacağım bütün köklerimi Dünyadan.

İçimde biriken avazlarımı kemanın tellerine bıraksam.... Yarımlığım gibi kaldı işte bak bu cümlede. Yarım bir insana güven olmaz dostum. Ayağı kırık sandalyeye bile bile oturmaktı senin yaptığın. Bu kırık sandalye seni seviyor oluşunun dışında kendi kırıklarıyla canını yakmaktan korkuyor hala.

İDEA,,,,, (Görünenin ardındaki CANAVAR)

20 Eylül 2010 Pazartesi

DOĞDUĞUM GÜN ÖLMEK İSTEYENLERDENİM. BU GÜN DE ÖLMEDİM.

bloger dünyamın:
BÜYÜMEKTEN KORKAN YARAMAZ KIZ ÇOCUĞU,,,,, ve BETER ROMANTİK :)
köşe taşı,yasmin sevgisini bölüştüğüm,uzak bir şehrin yakın insanı:
nice mutlu yıllar bıraksın göz kenarlarına heybende kalan hayat.
iyi ki doğmuşsun
Suhufcan


AN VE MASAL
Güneşin ve suyun tadıyla
Uçunca bulutların tarlasına
Orada gece yok
Gece olmuyor uzaklarda

Boynumda gümüş bir kafes
Sadakatsiz bir cariye gibi
Uzanıp kıvrıldım ayın ortasına
O bir dede
Ben bir tanrıça
Günlerce uçtuk alacakaranlıkta

Boynum ince
Kalbim boş
Sürdüm yüzümü ağaçlara
Rüzgâra sürdüm gözlerimi acıyla
Geçtiğim yollar
Ve uçtuğum
O gecesiz gökyüzü
Bulutların tarlasında oturan
Tanrı kadar yorgun
Fısıldadılar:

An ve masal
An ve masal

Bejan MATUR

Tam bu güzelliğin içinde kayboluyordum ki kapım çalındı. Bir kadın ve bir çiçek. O çiçek çokk uzaklardan geliyordu. Anlamıştım görür görmez. İçimde tarifsiz bir acı oluştu. ''Neden?'' diye sordum o an kendime '' Neden?'' Ben çölde arkadaşını susuz bırakan hain. Hak etmemiştim ki bu çiçeği. Ne kadar da olsa böyle görünüyordum uzaktan bakanlar için. Çok fazla sözüm yok. Ama bunu da söylemeden geçmeyeceğim. Bazen çok fazla Sevgi de .....

D£R!N !D£A ,,,,,

18 Eylül 2010 Cumartesi

GEÇMİŞ GÜNLEREEEE,UZAYIP GİDEN GECELERE,KAYBETTİKLERİME.

Bu gece çok efkarlıyım. Boğazıma dizilmiş bana küskün duygularım dahi çıkabilecek bir yol ararken,ben kendime bir yol çizememiş olmanın pişmanlıklarıyla kadeh kaldırıyorum. '' Şerefine'' diyorlar bu gece anılar. Bütün kalbini kırdıklarım,bırakıp gittiklerim tek tek karşıma geçip vicanıma bir iki çizik atıp gidiyorlar. Kimlerin canını yaktıysam hepsinden tek tek özür dilemek istiyorum. Dönüp yüzüme bile bakmıyorlar.

Çok efkarlıyım bu gece. Şarkılarda teselli bulmaya çalışıyorum. '' Her tarafta,her yerde hep onu arıyorum.'' diyor savina. Neyi arıyorum? Kaybettiğim ne? Geçmiş günler? Gelecek günler?

Bu ateş beni bir gün kül edecek. Yok olmaktan değilde varolamadan gitmekten korkuyorum.....

DRN,,,,,

14 Eylül 2010 Salı

MUCİZE ! NEREDESİN.....

''Kimin mucizeye ihtiyacı yok ki! Sana sıra gelir mi sandın.''
Sayın hızır,ya da her ne isen. Acil bir mucizeye(!) ihtiyacım var. Üzgünüm hayatımda ilk defa bencillik yapıp ilk sıraya yazdırmak istiyorum adımı. Beni nerede bulacağını biliyorsun.

2 Eylül 2010 Perşembe

Masallar uyurken,başucumda duran gölgemi alıp yanıma.....


Bu kentin tüm yalanlarını alıp yanıma gitmek istiyorum çok uzaklara. Unutabilecek,unutulabilecek kadar uzağa. Kazanacak zaferlerim yok artık. Hevesimde. Kağıtttandı bütün umutlarım rüzgar alıp götürdü. Geriye gölgem ve ben kaldım.

Bu kentin tüm yalnızlığını alıp yanıma gitmek istiyorum çok uzaklara. Unutmak,unutulmak için. Simsayaha boyadığım gözlerimle üzerime hiçbir zaman düşmeyecek yağmur damlalarını toplayıp avuçlarıma kendime söve söve gidiyorum.

Gölgemi ve beni unutun sokaklar. Vazgeçtiğim ne varsa alın hepsi sizin olsun. Bir bekleyenim olmadığını bile bile gidiyorum. Haydi şimdi yakın tüm ışıklarını şehrin. Panayır alanı olsun her yer. Tüm duvarlarını ör arkamdan yavaş yavaş. Yalandan da olsa arkamdan son bir kez el salla.

Gölgemi alıp yanıma gidiyorum..... Sustu içimde çırpınıp duran tüm çığlıklarım.
Sana içi boş bir dolu avazımı bırakıyorum.

İDEA,,,,,