ZAMAN BENİM

Bırakır mı dersin?Nasıl bıraksın ki.Uzaklardan gelip oturmuş yüreğinin tam ortasına.Kovamazsın.Git diyemezsin.Öylesine ağır ki,Kaldırıp atamazsın.Sadece durup bakarsın.Geçecekli cümleler teselli etmesede,dosttan bir gülümsemeyi esirgemezsin.Kendine kalırsın gün kavuşunca dağların ardına.Yalnızlığı giyip üzerine,yürümek istersin şehrin ışıl ışıl caddelerinin tam ortasında.Duymazdan gelip gürültüyü,adımlarına adım eklersin.Yürüyen sen değil yoldur oysa.İzini bırakıp geçer gider üzerinden.Dönüp soramazsın.''Beni sevmiş miydin?''diye.Anlamsız,Sorma.Anlamda arama artık.Bırak olduğu yerde kalsın.Bir varmış,bir yokmuşlu masallara armağanın olsun.

Haydi şimdi dön bugüne yeniden.Bak pencerende gülümseyen güneşe.Al onu içeriye.Sar yaralarını.Zaman diyorlar ya hani,zaman sensin artık.Haydi ne duruyorsun.Kur kendini yeniden AŞKA.

İDEA,,,,,

KENDİNE MÜSLÜMAN İDEAA DİYENLEREEE BUYURUN BAKALIM.

Efenim ben, gezdiğim gördüğüm yerleri anlatmayı sevmem.Sevmemenin ötesinde becerememde.Becerememenin ötesinde kendi yüreğimle uğraşmaktan bunlara bir türlü fırsatta kalmadı açıkçası :))
Burası NİCE limanı.

Ay bune araya sıkışmış çok pardon.Hemen üzerini örterim merak etmeyin.Gitti abdest mabdest kalmadı :)

Bu hayalimdeki gelin arabası.Ama benim değil hehe KAROSHİye yapacağım :))

Burası NİCE SAHİLİ.

''Klavuzu karga olanın'' hesabı yerleştiri vermişler buraya :)) NİCE NİCE hala burası.

Ayyy işte arada olacak böyle şeyler.Zevk meselesi efem zevk meselesi.

Bakmayın öyle nedir burası diye.Bit pazarı değil :)) NİCE in en ünlü lokantalarından biridir burası.

Burasıda benim cennetteki yerim :) VİLLA&JARDİNS ROTHSCHİLD

Burası arka bahçesi.Cennetimin yani.

Burası başbaşa kadığımız yer :))

Burası söyleşip güldüğümüz yer :))

Burası gözgöze geldiğimiz yer.Buralara sık sık gelişim ondan :))

Buda hayvanın cin'i :)) açık hayvanat bahçesinden bir görünüm.Bakmak bakmamak size kalmış.

SNT.PAUL. yorum yok :)

Ohhh cadde bostan yan gel yat osman.Şitttt amca kalk kalk ben yatıcam dedim.Valla oralı bile olmadı :)) SNT.PAUL

Abisi kardeşine yürümeyi öğretiyorda acık :)) CANNES film festivali zamanı.

Bu amcada yapmış bişeyler ama onca kadın neden bize arkasını dönmüş anlayamadım ben.Ama çok sanatsal buldum doğrusu :)) CANNES.

Bu MERCİ neden?Bu sanatsal çabayı takdir ediyorsanız pamuk elleri cebe atıyorsunuz.Ve gördüğünüz o cıyak cıyak bağıran kırmızı örtünün üzerine atıyorsunuz.Yok yok bırakma şansınız yok.Çünkü o aşığıda sahilde siz yukarıda kaldırımdasınız. CANNES.

Buda beni beklemekten TAŞ KESİLMİŞ bir,hatta taşıda geçip METALLLEŞMİŞ bir arkadaşımız.Eeeee dedimde o kadar.Beni bekleme benden sana yar olmaz diye ama,dinlemedi :))

Efenim geldik yolculuğumuzun son durağı MONTE CARLOya.Burası prens ALBERTin en ünlü otelllerinden biridir.Ayrıca restorant-gece kulübu olarakta hizmet vermektedir.

''Buralara kadar geldin.Dünyada bırakmam bir yemeğimi yemeden'' dedi ALBERT abi.Ehh bende AHİRETTE en azından peşimi bıraksın diye kabul ettim :))

Eeeee işte İDEA ne anlar yer anlatmaktan.Anlatsada ancak bu kadar olur :))

ARKASI YARIN.BELKİ YARINDAN DA YAKIN :))

İDEA,,,,,

TÜM YİTİRİLEN AŞKLARA BENDEN ARMAĞAN OLSUN

AKŞAM GÜNEŞİ

Batarken ufuktan bir akşam güneşi

Bırakıp gitmiştin beni sen sevgilim

Yıllar yılı oldu hala dönmedin geri

Ne olur ne olur ne olur dön bana

Bak batıyor yine akşam güneşi

Aşkımı dillerde gözümü yollarda

Kimsesiz bıraktın şu GURBET ELLERDE

Sanki kara bulut seni saklıyor benden

Ne olur ne olur ne olur dön bana

Yine gölgelendi akşam güneşi

Orhan GENCEBAY

Söylenesi ne çok söz kalmış içimde oysa.Artık bir önemi kalmasada insan özlüyor bazen işte....Ne söylersen söyle giden gelmiyor ki geri.Gelsede hiç bişey eskisi gibi olmuyor.O gideni özlüyor hala insan.Gelmeyeceğini bile bile beklemek var ya hani,işte öylesi duygular içindeyim.Birini özlüyorum.Hiç bir zaman gelmeyeceğini bile bile hemde.

DOSTUMMM şarkı için sağol iyi geldi.Sana da gelsin bu şarkı benden.

SERDÜŞ UYKULARDAN UYANMAK

Son kış olsun istiyorum soluğumun düne bakan penceresinde.Bugüne dair bir iz arıyorum.Serdüş uykulardan uyanıp acaba'lı kelimelerden uzaklaşmak istiyorum.Uzaklığımda dahi yakınlığımı özlemenin çelişkileriyle süslediğim boş çerçevelere hayatımın bütünü dedim.Oysa ki bir bütün olmak nasıldır bilmeden.

Sonsuzluk değil sunulası.Sadece bir yudum sevgi.Yutup unutmak,hatır dışı bırakmak değil.Yutup damarlarına sızdırmak bütün mesele.Damarlarıma sızacak gücü bulyorsan kendinde,durma hemen gel.

İDEA,,,,,

ELMALI ŞEKERİM ÖYKÜM.DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

ELMALI ŞEKER;

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN :)

İYİ Kİ TANIMIŞIM SENİ.

Hadi ne duruyorsun kessene pastanı.Aaaa bu kesilmez değil mi,

ee hadi al o zaman bir tanede ye :)

Afiyet bal şeker olsun.Lop lop et olsun :)

Ayyy çokta kibarsın canım.Elmalı şeker böyle mi yenirmiş.Utanma utanma ye :)Bak istersen göstereyim nasıl yenir elmalı şeker :))


Al işte böyle yenir elmalı şeker benim gibi :))Ağzının her yanına bulaştıracaksın ki anlamı olsun değil mi ama ya :))

ÖYKÜM;
Seni anlatmaya kalkmayacağım burdan.Tanıyan tanıyor.Tanımayanda derdine yansın seni tanımadığı için.Ha çok tanımak mı istiyor gelsin bulsun o zaman seni :))
ÖYKÜ;Denince benim aklıma ELMALI ŞEKER geliyor :))

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ELMALI ŞEKERİM. HERŞEY YÜREĞİN KADAR GÜZEL OLSUN.

İDEA,,,,,

İDEAAAAA YİNE YOLLARDAAAAA :)

İnsanın Doğdu yer başka tabi.MOSKOVA: Kapı komşum :)

COTE D'AZUR: Burasıda kapı komşum olmaya aday.

Bu üç ülke arasında ipek böceğine döndüm.Mekik dokuyorum.2-3 saat sonra uçağım kalkacak.Bense hala oyalanıyorum :) Önce Moskova-sonra Cote d'azur-ve ve Vatanım yine.Ben buralarda olacağım :) işte böyle.Ben yavaştan kalkayım.Hazırlanmam gerekecek.Hoşçakalın bakalım şimdilik.Görüşmek dileğiyle,en kısa sürede.

İDEA,,,,,

SENİ BEKLİYORUM

Tanımadan özlüyorum seni

saklandığın yerden çık.

Tüm aşklarımı sana hazır olmak için yaşadım

Hazırım .

SENİ BEKLİYORUM.

Sana uyuyor,

Rüyalarımda sana koşuyor,

Sabahları sana uyanıyorum.

Yüreğimi vermek için

SENİ BEKLİYORUM.

Duy sesimi

Saklandığın yerden çık.

Seni özlüyorum.

Aşkıma karşılık ver.

SENİ BEKLİYORUM.

İDEA,,,,, (SON)SUZ AŞKA

KEMERİMDE 70000 TANE MÜMİNİ SIRAT KÖPRÜSÜNDE GEÇİRİCEM

Hayır hayır,öyle garip garip bakmayın.yanlış gelmediniz.Benim ben İDEA.Dün gece bana vahi geldi.ŞIH'lık mertebesine ulaşmışım.Bende ADIYAMANDAKİ şu meşhur ŞIH gibiyim.Hiç bir farkım yok.Cinsiyet haricinde.bende kemerimde 70000 mümin ve münine taşıyacak güçteyim.Gelin benimde elimi öpün.Sözümden çıkmayın.Kiminle evlenip evlenmeyeceğinizi,ne iş yapıp yapmayacağınızı,neyin günah,neyin sevap olduğunu tek tek anlatacağım.Evlendikten sonra gerdekten önce neler yapacağınızı anlatacağım.Ve heleki benden izinsiz o işi yapanı hiç affetmem.Bakmayın öyle kafayı yemedim.Ben ŞIHIM ŞIH.Herşeye gücüm yeter benim.Ben istersem cennete girer,ben istersem girmezsiniz.Yaradanla ben pazarlık yaparım siz orasını bana bırakın.

İnanamıyorum.Duyduklarıma inanamıyorum.Cidden aklım almıyor.Bu müritlerin içinde Yurtdışında okumuşunu mu ararsınız.Yurtiçinde okullarını birincilikle bitirmiş süper zekalarımı arasınız.Hepsi mevcut.Bunları yazarken bir yandan hala kendimi yokluyorum.Acaba bir kabusun içinde miyim ben diye.Aklım almıyor.Uzun uzuuuun düşünüyorum ama anlayamıyorum.Bu nasıl olur.Benim gibi etten kemikten biri nasıl olurda kendini ŞIH ilen edipte YARDANLA aramı yapacağını söyler.Ve hadi diyelim söyledi.Ya onca insan buna nasıl inanır.Heleki bu çağda.

Biri çıkıpta;

''Hey bre densiz.Sen kim olursunda YARDANLA arama girebileceğini,hatta ve hatta beni kemerinde taşıyabileceğini söylersin.''

demiyor mu bu insanlara.

Sevgili Türkan SAYLAN Hanımın vefatından sonra uzun süre sessiz kaldım.Her türlü yorumu okumama rağmen sustum.Bekledim.Şimdi şöyle bir bakıyorumda konuşmak,öfkelenmek artık bir işe yaramayacak.Zaman icraat zamanı.Şimdi önüne geçilmezse ileride demeyin.Çünkü bunun ilerisi yok artık.Bu iş gönüllülük işini aşmış mecburiyete dönüşmüştür.Bu uğurda yapılacak her hizmet bize bir aydınlık pencere açacaktır.

IŞIĞIMIZ SÖNMEDEN İNANDIĞIMIZ DEĞERLERE SAHİP ÇIKALIM.

******************************

Mustafa Kemal, bir gezisinde öyle bir kişi görür ki, dayanamayıp yanındaki valinin kulağına eğilerek sorar:
Kimdir bu?”
“Efendim, kendisi Şıh’tır, yörede çok hatırı vardır…”
Bunun üzerine Atatürk Şıh’ı yanına çağırır:
“Bak baba,
İmanın ölçüsü sakalın boyunda, uzunluğunda değildir” diyerek devam eder:
” Rica etsem, en azından Peygamber efendimizin sakalı kadar kısaltsanız…”
Bunları söylerken, eliyle de boyun hizasını gösterir.
Şıh, “Emrin olur Paşam” der…

Sakal tamamen kesilmiş, sinek kaydı tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış.
Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya’daki Şıhı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumu sorar.
Vali,
Nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte, Şıhın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını, aksine kimselere de el sürdürmediğini anlatır.
Konuşmadan sonra, Atatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının Amasya Valiliği’ne tebliğ edilmesini ister.
Ertesi gün Amasya’dan bir haber gelir ki, Şıh efendi Atatürk’ü görmek üzere yola çıkmış.
Çok geçmeden de gelir.

Kılık,kıyafet de baştan sona değişmiş
Bambaşka bir görünüme bürünmüş Şıh!..
Atatürk’ün yanındaki arkadaşlarından biri kulağına eğilir:
“Aman Paşam! Bu adam sakalına el dahi sürdürmezdi, ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?”
Mustafa Kemal yanıtını hemen verir:
“Kendisini Afyon Valisi tayin ettim…”
Bu görüşmenin ardından da, yeni bir yazı hazırlayıp Şıh’a verilmesini ister.

Yazı şöyle:
İnanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim
Valilik meselesine gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden vazgeçebilir.
Sizi böyle bir durumda bırakmak istemem!.
AZLETTİM

MANZARALI BOŞLUK

İnsan boşluğun içinde kendine manzaralı bir yer bulabilir mi?Ne yapmalı önceden rezervasyon mu yapmalı?Boşluğun manzaralısı olsa n'olacak ki sanki.Boşluk boşluktur işte.Bir kere düşmeye gör.Çıkmak için merdivenden fazlası gerekir.Belki bir el,belki bir gülümseme.İşte bütün mesele bu.O gülüş insanı düşürürde çıkarırda.
Nerede kaldı gülüşün.Bekliyorum bekliyorumda bir türlü gelmiyor.Tamam kabul gelmesin.En azından bir selam göndersin.

İDEA,,,,,

00.00

Durmalıydı bir yerde.Üzerine giydiklerini çıkarmalı,Fıtınalı sulardan durulmuş sulara geçmeliydi.Sadece kolladığı bir aralık vardı.Belki küçücük bir sineğin geçemeyeceği bir delikten geçmesi gerekecekti.Ama geçmeliydi.Geçmek zorundaydı.Boyut değiştirmeli,arananın ADINı koymalıydı artık.

Bir günün içine sığası kadar ELEM vardı bugün.Biz keder dedik.Büyük kayıp dedik.Ruhu huzur bulsun dedik.Kederimizi alıp üzerlerine giyen ucebe-i sadiyeler utanmadan karşımıza geçmiş rask etmekteyken henüz hayata yeni adım atmış olan kaptanın gemisi yanaştı kıyılara.Heyecanlıydı.Ne çoklar birikmişti dilinde.Anlatası var mıydı,evet evet olmalıydı.Yoksa saniyelere nasıl sığardı o kocaman cümle.Dervişlerin bile yıllarca aradığını O sadece 3-5 günde bulmuştu.

Öylesine ağız dolusuyla söylemişti ki şu cümleyi;

-BEN HAYATI ÖĞRENDİM.

Hemde küçücük bir çocuktan.

ZAMAN; sana sözüm yok.Bekleme hiç kapımda.Benim saatim belli 00:00. Günlerim sayısız.Aylarım kayıtsız.Yıllarım asırsız.Bekleme boşuna benden sana fayda yok.

DOST;Sözüm delip geçer ciğerini bilirim.Oysa okşayası yanlarını tutsan.Belkili lerle beklenen AN ların dışında birleşecek birgün yollar bilirim.

GÖK;Ne diye ağlarsın.Yoksa sende benim gibi gidenin yasını mı tutarsın.Sil hadi gözlerin yaşını.Kendi gitti ADI KALDI.Sulanası KARDELENLER bıraktı bize.Bundan sonrası öfke kusmak olmamalı.Bıraktığı yerden devam etmeli yüremeye.Öfke sadece ZAMAN'ın dostudur.ZAMAN ise hırsızın tekidir.

İDEA,,,,,

SEVGİ Mİ,GÖRKEMLİ BİR HAYAT MI?

Çiğ taneleri dolmuştu ellerine.Buram buram hasret kokan çiçeklerin içinde sulayıp yüreğini,enginlere yelken açmıştı.Bulutlara tutunup;toprağında yetişen çiçeklerin kokusunu doldurmak için ciğerlerine kanatsız uçmuştu kendi sema'larına.SEVDİĞİ BİR SES karşıladı bu kanatsızı.Yol yorgunuydu.Karma karışık ruh halinin tüm izlerini silmişliğinin verdiği güven vardı ellerinde.Gözleri ağırlaşsada,yüzünde ki o çocuksu gülümseyiş hiç kaybolmuyor,hatta kalabalıkta Annesini kaybetmekten korkan bir çocuk gibi sarılıyordu dudaklarına.Gözleri ağırdı ama aldırmadan koştu CAN YOLAŞI'nın yanına.Önce tek tek her zerresine dokunmak istedi usulca.Dokunamadı.Dokunmadı.Sadece ellerini bir kaç kez gezdirip üzerinde uyanmasını sağladı.

Ellerini açmış davet ediyordu O'nu CAN YOLDAŞI.

-''Gel ''diyordu.''Sana bir sürprizim var''

Heyecanlamıştı.O'nu bekleyen sürprizin ne olduğunu merak ediyor bir o kadar acele ediyordu.Tek tek parmaklarını gezdirip üzerinde özlemini gideriyor ve bi o kadarda mutlu oluyordu.CAN YOLDAŞI elinden tutup;

-''Gözlerini kapa'' dedi.

Kapamıştı.Kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu.Sonra yüzüne aydınlık verip sordu;

-''Onca yol aştın.Onca yokuş çıktın,onca yokuş indin.Peki aradığını bulabildin mi?''

(.............) Derin bir sessizlikti diline düşen SUSTU.

Gülümsedi canyoldaşı.Muzipti gülüşü.Anlam veremedi.

-''Şimdi ellerini yeniden gezdir üzerimde.Anahtar sende hadi aç artık'' dedi CAN YOLDAŞI.

Birden ürperdi.Yıllardır aradığı gerçek bu gece bu kadar kolay mı sunulacaktı kendisine.Önce tereddüt etti.Sonra ansızın CAN YOLDAŞI'nın ENTER tuşuna bastı.Gözlerine inanamadı.Gördükleri gerçek olabilir miydi?Yoksa uçakta uyuyakalmış olupta rüya mı görüyordu.Defalarca defalarca okudu yazıyı.Sonra tarihine baktı ansızın.14.05.2009 'u gösteriyordu.O saatlerde çok uzak bir ülkenin penceresinde asılı kalmıştı bakışları.Sanki birini bekler gibi.Oysa ÖZLEMDİ bunun adı farkedemedi.Belkide itiraf etmekten kaçınıyordu.

Şaşkın gözlerine sevinçten pır pır çarpan yüreğini ekleyip bu yazıya cevap yazması gerektiğini söyledi CANYOLDAŞIna.

-''Ben her zaman hazırım parmaklarının üzrimde dolaşmasına.N eyalan söyliyim bende özlemişim'i sıkıştırıp araya ''hadi başla''dedi.

PANDORA,KAROSHİ,ÖYKÜ,UYKUSUZ.

Bana sorulan bir sorunun karşılığısınız siz.Nedir o soru diye soracaksınız biliyorum.Zamanında bana denmişti ki;

-''Karşına çıkan fırsatları değerlendir.Yüksel.Yönet,yönetilme.Sırta binen hep sen ol.Eğilen değil.Tamam sevgi sevgide bir yere kadar.Sonra?Sevgi bitince ne olacak.Sana desem ki;kuru SEVGİ mi,yoksa şu insanlarını yaşadığı görkemli hayat mı?''

Gülmüştüm bu soru karşısında.Hemde karşımda ki kişinin yaşına aldırmadan.

Şimdi bakıyorumda karşımda duran isimlere.Verdiğim cevapta ne kadar haklı olduğumu bir kez daha iyi anlıyorum.

BENİM SÖZÜM YOLUMDAN GEÇER.YOLUM İSE SEVGİDEN.

SİZİ SEVİYORUM;

PANDORA,KAROSHİ,ÖYKÜ,UYKUSUZ DİGİ.

Ve yolumun kesiştiği tüm DOSTLAR.Yüreğiniz kadar güzel bir hayat diliyorum her biriniz için.Birer ip atıp gökyüzüne asıyorum dileklerimi tek tek bu gece.

Boşlukların yegane temeli,SENİ ANLAYAN İNSANLARIN BULUNMAYIŞINDANDIR ETRAFINDA.

Ben doldurdum çok şükür o boşlukları DOSTLARIMLA.Dilerim tüm boşluklar içinde çırpınıp nefes almaya çalışan herkes bir gün doyasıya çeker havayı ciğerlerine.

PENCERENİZİ AÇIN.YOKSA KENDİ NEFESİNİZDE BOĞULURSUNUZ.

İDEA,,,,,

İdea - Sev - Der... (İdea'yı Sevenler derneği)

Akşamları benim çay, senin elma çayların eşliğinde bitmek tükenmek bilmeyen espri dolu sohbetlerimizi çok özledim.. Artık dönsen diyorum.. Hem sana bir masal anlatmıştım arkası yarın olan.. Yarısını dinledin, öbür yarısı seni bekliyor....
Çabuk dön İDEA'CIM... Sepet sepet yumurta sakın Öykü'yü unutma.... Öykü...

***********

Sol bacağımda Öykü, sağ bacağımda İdea, sarılıp bırakamaz veletler.... Uykusuz...

***********

Kocaman bir boşluk var günlerimde.... İdea'mın uzaklarda olmasının neden olduğu. Hani diliniz yanar da çay veya benzeri bir şeyden, uzun süre tat alamazsınız, işte aynı buna yakın bir durumdayım bende şu an. Abartıyor deme(yin) sakın, gayet yalın haliyle anlattım çünkü.

İdea'm hani sen beni, geriye dönmemden, hüzünlerimi sorgulamamdan uzaklaştırmıştın ya, şimdi sen yoksun ve ben yine başbaşa kaldım bir çok şeyle... Sanırım güce ihtiyacım var.... Sanırım güce "İHTİYACIMIZ" var.... Sanırım biz seni çok özledik İdea'mmm..... PaNDoRa

***********

İdea dendiğinde ya da dediğimde aklıma hep: Mini mini bir kuş donmuştu.. Pencereme konmuştu... geliyor.. Buraya kadar anlatılmak istenen İdea'nın o kuş kadar minik ve hassas oluşu elbette ama benim için bu çocuk şarkısının devamı da İdea hakkında bir şey söylüyor: Pır pır ederken canlandı.. Elleri bak boş kaldı:) İdea hem hassas hem mini mini hem de özgür bir ruhtur... Elinizde sanırsınız ama bir bakarsınız ki uçmuşşşşşşşşşşşş gitmişşşşşşşşşş... Kendi kanatları olan bir kadıncıktır İdea.. Özgür ruhu gitmek ister.... İdea da o yerinde duramaz ruhunun peşi sıra farklı coğrafyalarda kanat çırpar.. Bazen yaralanır... Bir daha ayağa kalkamaz ve kanatlarını açamaz sanırsınız.. Siz bu düşüncelerdeyken oysa... İdea çoktan yarasını sarmış göğe yükselmiştir bile:) Yakın zamanlara dayanan dostluğumuzda bu minik kadıncığın bana verdiği his hep bu olmuştur..

Ha, bir de bir gülüşü vardır-ki gerçek yaşamda da yazışırken de çok tanıklık etmişimdir. O gülüş "haylaz" çocuk gülüşüdür.. Aklından kim bilir neler geçiyordur o an... Sözün kısası.. İdea'nın bildiğim ve gördüğüm yanlarını ben çok sevdim. "Dahası" mutlaka vardır bu özgür minik kuşun.. Onu da zaman içinde tanıyacak olmam bana mutluluk veriyor :) Karoshi

***********

p.s; İdea'yı özledik ve de içimizi döktük. Şayet içinizde "Bir kaç kelime de ben söylemek istiyorum İdea için" diyenleriniz olursa yorumlarda belirtin ben yazının altına eklerim mutlaka . Ben kim, ben PaNDoRa :))

BEYAZ SAYFA

Bir iz, bir söz yürüdü yanımda. Ama şimdi beyaz bir sayfa tutuyorum elimde. Sadece bana ait hatıralarla dolacak. Bazen siyah, bazen beyaz, bazen gri, bazen renkli. Ama BEN olacağım. Sadece BEN.

IDEA,,,,,

Bi tek annem olsun bana bi şey olmaz....

Insan ömür denen o kısa yolun içinde
en baslangıcından en sonuna kadar
adına özel dıyebıldıgı cok az ınsanla bulusur..
Hayata geliş nedenımız ve
bızı yasadıgmız surec boyunca saran sevgısı ıle ANNEMİZ
hayatımızın en özel ınsanı olan vefakar kadın..
Yanımızda olabılır bu sabah ,
gozumuzu actıgımızda boynuna sarılabılırız..
Uzak olabılırız km lerce uzakta..
İDEA nın yasadıgı gıbı..
Ya da o artık bi melek olmuşsa ....benim annem gibi
Farklı farklı durumlara ragmen tek bı ortak payda var kı..Hep bızımle olan SEVGİSİ..
DUN,
İDEA ıle konustuk msn de benden rıca ettı..
Onun adına yzıyorum bu yazıyı..
Herkesın anneler gununu kutluyor..Tum annelere kucak dolusu sevgılerı ıle..

OYKU

"CEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE"

Selamlarrrrrr

Evet ses verebilme imkanı buldum ve hemen değerlendiriyorum. Günlerim güzel geçiyor her şey yolunda. Ama sizi çokkk özledim ben… Uykusuz ne enginarlı pizzası al senin olsun, yılbaşında zehirlendim ben ondan hayatta yemem. Ve Fransızlar sadece deniz mahsulünde iyiler. Onun dışında vatanımın üzerine tanımam. Meltemmmm İstanbul’a bir daha ne zaman gelirim bilmem ama gelince ses ederim söz ,ya bu klavye ile gülücük bile bırakamıyorum ne kotu.ama siz güldüğümü hayal edin burada da güldüm. Öyküüüüü n’aberr ses veremedim sana ama inan bu bile zor. Bu da haber verme aracı gibi oldu he he he… Karoshiiiii sen anladınnnn… Yansımalarr İzmir’e iyi bak geleceğim 7=8 güne. Ve ve ve ve Pandoraaaa evime iyi bakmışsın her zaman ki gibi.simdi, çok yazım hatası var sen dayanamaz değiştirirsin he he, ama Fransızca bilmediğimden bu bile çok yani….

Hoşçakalıınnnn fotoğraflar esliğinde geri döneceğiiiimmmm….

IDEA,,,,,

RÜZGAR GİBİ GEÇTİ! KİM GEÇTİ? TABİKİ DE İDEA...

Merhabalar herkeseeeee...

Ben PaNDoRa... Sizlere sevgili İdea'mın evinden sesleniyorum. Hazır İdea yok ya, işte bu yüzden fırsat buldum ve dedikodusunu yapalım arkasından dedim. İdea şu saat itibari ile uçuyor. Hayır hayır kanatlanmadı, hem kanatlanması için melek olması lazım ki aksine o tam bir cadıdır, cadı... Bakmayın öyle mülayimmiş gibi durduğuna hiç alakası yok, hiççç... Anlayacağınız uçakta kendisi ve uzaaakk memleketlere gidiyor. Ben diyeyim iş, siz diyin tatil. Ya da hem iş, hem tatil diyelim biz bu duruma kargaşa olmasın....

Geçtiğimiz pazar havaalanından almıştık İdeamı, sevgili eşim ve kızımla. Oradan da sevgili arkadaşımız, canımız can paremiz Karoshi'mize gitmiştik. Güzel kızının doğum günüydü biliyorsunuz. Gün çok güzel geçmişti çok eğlenmiştik, haftada öyle sayılır. Güzel geçen hafta sonu yeni haftada mutlu olmamızı sağlar biliyorsunuz ki.

idea'mız ile olan ayrılığımız bu sefer bir aksilik çıkmazsa eğer 15 gün kadar olacak. Sonrasında yine Türkiye'de. İzmirden İstanbul'a geçermi geldiğinde bilinmez amaaa geçmek zorunda. Burada herkesin önünde açıklıyorum neden İstanbula uğramak mecburiyetinde olduğunu. Çünküüüü, çünkü bana tatlı sözü var İdea'nın. 15 Günlük bir süre tanıdım ona bu borcunu ödemesi için, aksi taktirde bilemiyorum yani çirkefleşir miyim ne yaparım? Eh artık sizlerde şahitsiniz bu tatlı borcuna, bu kadar kişide biliyorken beni sallamaz sanırım ne dersiniz :)

Gittiği yerde bloguna uğrama, yazılar yazma ve yorumlarınıza yanıt verme fırsatı olur mu bilemiyorum doğrusu. Ama o yokken gözüm gibi bakacağım ben İdea'mın evine. Ama umarım bir fırsatını bulur ve yeni post giremese de "CEEE" diyebilir sizlere.

İşte böyle İdea'mız gitti hemde çok uzaklara... Ve biz onu çok özleyeceğiz. uzun süre bizlerden uzak kalmaması dileği ile....

Sevgiler Herkese...

ANLAYAMIYORUM,ANLAMIYORSUN

ANLAYAMIYORUM DOĞRU

ÇÜNKÜ ANLATAMIYORSUN

AMA UNUTTUĞUN BİŞEY VAR

SENDE BENİ ANLAMIYORSUN

VE EN KÖTÜSÜDE NE BİLİYOR MUSUN?

SENİN BENİ HİÇ BİR ZAMAN

ANLAMAYACAK OLMAN

ADINI SEN KOY :))

Efendim sevgili ÖYKÜ bizi MİMlemiş.Kızlar dayanışın demiş.Bende baktım baktım etrafıma ama dayanışacağım bir tane kız kalmamış ki!Mubarekler hepsi dayanışmış.Böyle kumrular gibi düşünürken.Birileri seslendi;
-''İdeaaaa ideaaaaaaaaaa bizi MİM le.''diye
Birde baktım ki ne göreyim bizim UYKUSUZLA DİGİ değilmiymiş o bağıranlar.Bende dedim ki;
-''Yok yapamam.Valla bu kız şeysi.Dayanışması.''
Yalvar yakar girdiler kanıma.Aramızda kalsın 10 çokanata bağladım işi :))

Hadi bakalım sevgili DİGİTAL KELEBEK ve UYKUSUZ MİMledim sizi.Sizde söyleyin;

BÜTÜN ERKEKLER TOPLANDIK TOPLANDIK.

BİZ ONLARDAN HOŞLANDIK HOŞLANDIK.

EL ELE KOŞTUK DENİZE ZIPLADIK ZIPLADIK.

KÖPEK BALIKLARI KOVALADI

CANIMIZI ZOR KURTARDIK KURTARDIK :))

Ama bakın söylemedi demeyin.3 kişiden fazla bir araya toplanmak SUÇ SAYILIYOR.Fazla toplaşmayın.Toplaşırsanızda tenhalarda menhalarda toplaşın.

HAYDİ İYİ TOPLAŞMALARRRRRRRRRRR

İDEA,,,,,

1 MAYIS

Bu fotoğrafı bulabilmek için çok çaba gösterdim.Fotoğraflarda bile öfke,kin,şiddet,acı,kan,göz yaşı fışkırıyor.Oysa bu gün bayram.Bahar bayramı.Emekçinin bayramı.Tanıdık tanımadık demeden el ele verilip halaylar çekilmeli.Çiçek kokusu gelmeli kan kokusu değil.
Yukarıdaki tablonun çoğalması dileğiyle.

1 MAYIS İŞÇİ-EMEKÇİ VE BAHAR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

KİN,NEFRET,ÖFKE.Bunları bırakalım artık bir tarafa.SEVGİ,SAYGI ve HOŞGÖRÜYLE dolduralım yüreğimizi.

SEVGİYLE KALIN.

İDEA,,,,,